Bu blog yazımda kahve ile ilgili bilinmeyen noktalara değineceğim ve birazcıkta konudan sapıcaz ama siz bildiğiniz tüm her şeyi unutun bu yazımın içeriğini oluştururken kahve uzmanı arkadaşım, kardeşim Nurettin ( @tintinderler ) ile birlikte yazdık ona tüm bilgilerini paylaştığı için teşekkür ediyorum.

Bir fincan kahve içmeden ayılamıyorum ve Kahve içmenin adabı.

Gece rüyasında görmüş gibi koştur koştur kahve içmeye gelenleri anlamamışımdır hiç bir zaman. Hayır anlamadığım bir diğer olay ise uyku açan sadece kafeinken sizin şeker komasına gireceğiniz içecekleri kahve diye içmeniz. Kahvenin ”k” sini bilmeyenlere kısa bir dipnot geçelim uykunuzu white chocolate mocha, caramel macchiato değil espresso, americano veya filtre kahve kaçırır, her şeyde olduğu gibi de kahve içmenin adabı vardır. Kahveye herhangi bir ek ilave katılmaz(süt tozu, şeker, şurup veya konsantre sıvılar). Kısa bir hatırlatma daha 3. dalga kahve dükkanlarına para bayılmak yerine evinize bir kahve makinesi alıp sabahları filtre kahve veya Türk kahvesi içmek size daha faydalı olacaktır. Hem maddi olarak hemde manevi olarak sabahları o sırayı beklerken harcadığınız zamana değeceğini pek sanmıyorum ki ben kahve dükkanında çalışmama rağmen kendi kahvemi evimde yapıp güne o şekilde merhaba diyorum.

Ben kahve bağımlısıyım

Sizin kahve bağımlısı olarak adlandırdığınız şey aslında kahveye bağımlılık değil, o özentiliğe alışkanlık. Bardaklarda yazan isminiz sizi önemli bir insanmış gibi göstermez, sizi siz yapan veya karakterinizi öne çıkaran bir şey varsa o da bir günaydın, merhaba veya nasılsındır. İnsana insan gibi davranmak veya size orada kahve hazırlayan insanlara hak ettiği değeri vermekten geçiyor. Kahve bağımlığı sizin tahmin ettiğiniz şey değil ve inatla hala kahve bağımlısıyım diyorsanız makattan serumla kafein takviyesi alırken bu blogda yazıyı okuyor olurdunuz. Bizim kafein veya kahveye olan bağımlılığımız altında yatan hoş sohbetler.

Türk kahvesi başkadır

Çekirdeklerin kavrulurken çıkardığı harika koku, dumanı üstünde tüten bir Türk kahvesi ve o kahvenin beraberinde getirdiği mükemmel sohbete doyamamışımdır hiç bir zaman. 40 yıllık hatır işine dönüşür o dostluk, çok şeyi anlatır bir Türk kahvesi ve Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşır. Telvesiyle birlikte tüketilebilen tek kahvedir ve bir tarih taşır kokusu. Güzel bir Türk kahvesi hazırlamak emek ister, kısık ateşte ağır ağır pişer zaman ayırırsın başında bekletir seni, en lezzetli kahve kısık ateşte ve bakır cezvede yapılanıdır. Sonucunda ise eşsiz bol köpüklü ve muhabbetine de doyum olmayan bir keyif yaşatır.

Wayt Şaklıt Moka:)

Günümüzün en yaygın ve özentilik barındıran kahvesiyle karşı karşıyayız, herkesin ağzında bir wayt şaklıt moka var. Başka bildikleri bir şey olduğunu sanmıyorum kahveye dair ki gerçi onu da birilerinden kulaktan duyma aşinalar. Tatlı bir şeyler içmek istiyorum diyorlar white mocha, sert bir kahve içmek istiyorum white mocha, sütlü sade bir şey istiyorum diyor white mocha. Yakında hastayım deseler reçeteye white mocha yazacaklar o duruma geldik. Size iyi gelen şey white mocha değil kahveyle yapılan sohbet ve o sohbettin size kazandırdıkları olması gerekirken sizin tek derdiniz önünüzdeki kahve bardakları ve elinizdeki son model telefonlarınızla İnstagram’a attığınız fotoğraflardaki sahte gülüşleriniz. Bir fincan kahvenin muhabbeti değil de sizin derdiniz tamamen sosyal medya da zaman öldürmek ve birileri hakkında yorum yapmak, onları eleştirmek olmuş.

Hani 40 yıl hatırı vardı bunun?

40 yıllık hatırı hepimiz yanlış biliyoruz aslında, sevdiğimiz eşimiz dostumuza değil sadece herhangi birisine ikram ettiğimiz bir Türk kahvesinin yapılan bu iyiliğin unutulmamasıdır. Kahveyi her insanla içemezsiniz ve içmemeniz gerekir. Çünkü kahve içinizi ısıtırken sohbetinde size mutluluk, huzur ve eşsiz bir keyif vermesi gerekir. Kahve keyif işi olduğu gibi aynı zaman da hoş sohbetlerin, tanışmaların, kaynaşmaların yapıldığı hoş ortam yaratır. Kahve içmek günlük hayatın koşuşturmasından kaçıp rahat bir nefes almaktır aslında ve kahveyle genellikle öğrencilik yıllarında tanışmamız da sınavlara hazırlanma sürecindeki uykuyu kaçırmak için verdiğimiz çabalar sonucunda oluşmuştur. Zihnin uyanmasını için sinyaller gönderirken bedenen de her güne kendimizi hazırlamak için çok önemli bir rol oynar ve belki de benim hayatımda ki en hoş karşılaşma diyebilirim buna.

Gönül ne kahve ister ne kahvehane, Gönül muhabbet ister kahve bahane..

İçimdeki kahve.

Kahve çay gibi değildir yalnızlığı sever. Tek başına da kafa dinlemek istediğinde bir fincan kahveyle o günün bütün yorgunluğunu atabilirsiniz. Ona derdinizi anlatıp, ona susabilirsiniz. Çoğu kez başıma gelmiştir bir fincan kahvede kaybolduğum. Hayallere daldığım, orada yeni dünyalar kurduğum ve orada kendimi huzurda bulduğum milyonlarca anda kendi kendime yalnız kaldığım. Ben 72 punto Kahveyi seviyorum, böyle kocaman ve uçsuz bucaksız kocaman bir sevgi. Sadece kahve içmeyi de değil o kahvenin verdiği hoş sohbeti, oralarda şuursuzca dolaşmayı seviyorum ve siz kahve içmeden ”uyanamıyorum”culara karşı bir fincan kahve içmeden uyuyamıyorum.

0 0 oylar
Article Rating